Akra Talks’ta bu kez beslenme danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu konuştu. Beslenmenin doğruları ve yanlışları hakkında bilgi veren Garipağaoğlu, ilk 6 ay anne sütü uygulamasının herkesin peşine düşmesi gereken ideal bir beslenme çeşidi olduğunu söyledi. Gerçekleştirdiği sunumda beslenmeyle ilgili tutum ve uygulamalara da değinen Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, sunum sonrasında katılımcılar tarafından soru yağmuruna tutuldu.
Her ay birbirinden farklı konularda uzman isimleri ağırlamaya devam eden Akra, bu kez beslenme danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu’nu Akra Talks’a konuk etti. Bebeklik döneminde beslenmenin önemine dikkat çeken Garipağaoğlu, “Bebeğin 2 yaşına kadar beslenmesi çok önemlidir. Bu nedenle anne sütü özellikle ilk 6 ay hepimizin peşine düşmesi gereken ideal bir beslenme çeşididir” dedi.
Bebeğinizi ilk 6 ay mutlaka emzirin
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2025 sağlık hedeflerine bakıldığında ilk 6 ay anne sütüyle beslenmede yüzde 50’lik bir oran hedeflendiğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, “Anne sütüyle ilgili hatalı uygulamaların başında emzirmeye geç başlamanın yanı sıra şekerli su verilmesi gelmektedir. Emzirmeyi olumsuz etkileyen bu faktörlere ek olarak anne sütünün yararlarının iyi bilinmemesi de başarısız emzirmenin sebepleri arasında yer almaktadır. Annelerin tamamlayıcı besinlere ulaşma konusunda erken ya da geç başlaması çeşit ve miktarı konusundaki bilinçsiz yaklaşımları da bu başarısızlıkta diğer bir etken olarak çoğu zaman karşımıza çıkmaktadır” dedi.
Gebelikte beslenme biçimi
Annenin gebelik döneminde yeterli ve dengeli beslenememesi ve çeşitli streslere maruz kalmasının da fetal büyüme üzerindeki etkisini arttırdığını anlatan Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Anneden bebeğe besin geçişi oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle annenin yetersiz beslendiği durumlarda, stresin arttığı ve oluşan stresin fetusa geçtiği de yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır. Özellikle fetal büyüme döneminde, çeşitli çevresel ve toksit faktörlere bağlı olarak yaşanan durumlar, bebeklerin gelişimine son derece olumsuz etki etmektedir. Unutulmaması gerekir ki; annenin kötü beslenmesi durumunda besinler plasenta aracılığıyla doğrudan bebeğe geçer. Bu nedenle besinlerin anneden çocuğa aktarılmasındaki transfer son derece önem arz etmektedir. Gebelikte annenin beslenmesi, bebeğin gelecekleri yaşantısını da önemli ölçüde etkiler. Plasentada anneden gelen besin geçişi, bebeğin gelişimini sağlama ve hormonların oluşumunda önemli bir role sahiptir” diye konuştu.
Çocukluk dönemlerinde bazı hastalıkların çok daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Garipağaoğlu, buradaki problemin tamamlayıcı beslenme pratiklerinin yapılamamasından kaynaklandığını söyledi. Doğu tamamlayıcı beslenmenin metabolik bileşenler arasındaki dengeyi sağlamakla mümkün olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, “Tamamlayıcı beslenmenin başarısı için bir takım kurallar gerekmektedir. Doğru programlama için doğru zamanlama ve gıda çok önemli. 6. aydan sonra tamamlayıcı besinlere geçişi kaşık yardımıyla yapmak gerekmekte. Kaliteli tamamlayıcı gıdalarla çeşitliliği arttırdığınızda boy ve kilo oranlarındaki değişimi de izlemek gerekmekte. Yumurtanın hem ucuz hem de ideal bir besin olduğunu artık öğrenmemiz lazım. Et tüketiminin gelişimsel açısından önemli olduğu da unutulmamalıdır. Tahıllar tek başına değil, et ile birlikte kombine edilerek verilmelidir” dedi.
Anne sütünün kalitesi
Emziren kadınların günde ortalama 800 – 1000 ml (8 – 10 çay bardağı) kadar süt üretebildiğini de sözlerine ekleyen Garipağaoğlu, “Bu miktardaki sütün anneye beslenme açısından doğal olarak bir maliyeti bulunmaktadır. Emziren kadının başta enerjisi olmak üzere protein, vitamin ve mineral gibi birçok besin ögesi ve sıvı gereksinimleri artar. Artan gereksinimlerin karşılanamaması durumunda annenin zayıflayarak sağlığı bozulur ve sütün verimliliği de olumsuz etkilenir. Bunun tersi de mümkündür. Aşırı beslenme durumunda anne gebelikte aldığı kiloları vermek yerine şişmanlayabilir. Annelerin kalsiyum ihtiyaçlarını peynir gibi yüksek kalsiyum ve protein içeren gıdalar alarak sağlamaları hem kendi sağlıkları hem de süt kalitelerini son derece olumlu etkilemektedir” dedi.
Beslenmenin temel formülü
Beslenmenin temel formülü hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Haftanın dört günü kırmızı et, iki kez balık, bir kez tavuk ve iki kez baklagil yediğiniz takdirde çinko, magnezyum, protein ve demire ilişkin tüm vitaminler alınmış oluyor. Yediğiniz besinlerin doğal koşullarda yetişmiş sebze ve meyvelerden oluşmasına bu nedenle elinizden geldiğince özen göstermelisiniz. Unutmayın ki sağlıklı beslenme kesinlikle anne karnında başlamaktadır. Bu doğrultuda anne adaylarına büyük görev düşüyor” dedi.
Duygu ve deneyimlere dayalı yeni nesil otelcilik konsepti Urban Social ile yerli ve yabancı misafirlerine hizmet veren Akra; dokunuş, lezzet, koku, ses ve well being (Daha iyi bir sen) kodlarını Akra Talks’la desteklerden bütünlüklü olarak turizm sektörüne de farklı bir soluk getiriyor.