Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi haline gelen ve her yaşta ortaya çıkabilen depresyon, kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Aile üyelerinden ya da yakın olunan kişilerden birinin kaybedilmesi, boşanma, işini kaybetme ve fazla alkol tüketimi gibi olumsuz nedenlerin tetiklediği depresyonu hayatınızda yaptığınız birkaç küçük olumlu değişiklikle yenebilirsiniz. Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzman Klinik Psikolog Emine Fettahoğlu depresyonun nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Kendinizi iki haftadan uzun süredir uykusuz ve iştahsız hissediyorsanız..
Hemen hemen herkes üzgün olduğu dönemlerde depresyonda olduğunu söylemektedir. Ancak gerçek bir depresyon, kendini üzgün hissetmekten çok daha öte bir durumdur. Depresyon kişilerin düşüncelerini, duygularını, davranışlarını ve bedenini etkileyerek çoğu zaman insanlarla olan ilişkileri olumsuz etkilemektedir. Bu dönemdeki üzgün hissetme yaklaşık iki hafta devam etmektedir. Göreceli bir kavram olan üzüntü ise herkes için farklıdır. Bu nedenle üzgün olan bir insana depresyon teşhisi koymadan önce benzer durumlara verdiği tepkilerin o an verdiği tepkilerden farklı olup olmadığına dikkat etmek gerekmektedir. İştahta yada uykuda artma veya azalma, yorgunluk, suçluluk, konsantrasyon güçlüğü, depresif duygu ve intihar eğilimini gibi nedenleri 15 günden fazla gün boyu yaşayan hastalara depresyon teşhisi konulabilmektedir.
Boşanma ve iş kaybı sizi depresyona sürüklemesin
Birçok sebebin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan depresyon belirtileri birden bire ortaya çıkabildiği gibi yavaş yavaş da gelişebilmektedir. Depresyonu tetikleyen sebepleri şöyle sıralayabiliriz;
- Biyolojik etkenler: Ailenizden birinde depresyon gibi bir duygudurum bozukluğu varsa sizin bu tür rahatsızlıklara yakalanma riskiniz normalde olduğundan daha fazladır. Şizofreni veya alkolizm gibi diğer zihinsel hastalıklar bile depresyona yakalanma riskini artırmaktadır.
- Psikolojik etmenler: Aileden birinin vefat etmesi, boşanma veya işini kaybetme gibi olumsuz nedenler depresyonu tetiklemektedir. Stres ve travma halinin sürekli tekrarlaması depresyona girme ihtimalini daha da yükseltmektedir.
- Davranışsal etkenler: Alkol tüketiminin veya madde kullanımının artması depresyonu tetiklemektedir.
- Sosyal faktörler: Akranlarla veya aileyle olan güçlü bağların kopmasından kaynaklanan sosyal destek eksikliği depresyona yol açabilmektedir.
Profesyonel yardım almaktan kaçınmayın
Tedavi edilebilir zihinsel bir rahatsızlık olan depresyonu, birçok hasta toplum tarafından kendisine zayıflık, kötü bir durum, utanç gibi çeşitli damgalar nedeniyle tedavi ettirmemektedir. Oysa depresyon da diğer rahatsızlıklar gibi tıbbi bir rahatsızlıktır. Depresyon tedavisi ağırlık derecesine göre belirlenmektedir. Hafif ve yeni ortaya çıkmış olan rahatsızlıklarda doktor gözetiminde tedavi uygulanırken, orta dereceli ve ağır depresyonda başka önlemler almak gerekmektedir. Ayrıca tedaviye zaman vermek de gerekmektedir. İlaçla ve psikoterapötik uygulanan tedavinin etkilerini göstermesi çoğunlukla zaman almaktadır. Hissedilebilir bir iyileşme kendini çoğunlukla birkaç hafta sonra ortaya çıkmaktadır. Tedavinin başarısı için psikoloğunuzla uzun süre birlikte çalışmanız gerekmektedir. Tedavinin başarıya ulaşması ve tekrarlamaması için kendi kendinize alacağınız önlemler şöyle sıralanabilir:
- Arkadaş ve aile bireylerinizle aktif bir şekilde iletişim kurun
- Umutsuzluğa kapılmayın
- Uzman doktorunuz veya psikoterapistinizle açık şekilde konuşun
- Gerekli olduğu süre boyunca tedavi olun
- Uzman psikoterapistinizin tavsiyelerine uyun
- Küçük ve erişilebilir hedefler belirleyin
- Uyandıktan sonra mümkün olduğunca çabuk kalkın
- Bedensel olarak aktif olun
- Kişisel haftalık planınızı oluşturun
- Üzerinizdeki yükü hafifletin
- Yardımlaşma grubuna katılın
- Alkolden ve uyuşturucudan uzak durun
- Sabırlı olun