9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan İSTAHED (İstanbul Aile Hekimliği Derneği) Bilim Komisyonu Üyesi Dr. Salih Bağdadioğlu, günümüzde insanların sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerden birinin tütün kullanımı olduğunu belirterek, “ Kullanılan tütün ürünlerinden de en yaygını sigaradır. Sigara kullanma alışkanlığının dünyaya 18. yüzyılda Amerika’dan yayıldığı düşünülmektedir. Sigaraya bağlı hastalıklar yüzünden tüm dünyada her yıl 8 milyona yakın insanın öldüğü düşünülmektedir. Bu da kabaca tüm ölümlerin %10'una denk gelir. Yani dünyada her 10 ölümden biri sigara yüzünden meydana gelmektedir. Sadece kendi ülkemizde her gün bir uçak kazasında kaybedeceğimiz sayıda insanı maalesef sigaraya bağlı hastalıklar sebebiyle kaybetmekteyiz. İşte bu vahim tablonun tersine çevrilebilmesi, toplumsal bilincin oluşabilmesi ve sigara kullananları bırakmaya teşvik etmek adına her yıl ülkemizde ve dünyada 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak kutlanmaktadır.” dedi.
Sigara kullanımının kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalığın oluşumunda etkili olduğunu belirten Bağdadioğlu, şöyle devam etti:
“Özellikle insanlardaki tüm kanserlerin 3’te 1’inin sigaradan kaynaklandığı düşünülmektedir. Akciğer, ağız boşluğu, gırtlak, nefes borusu gibi direkt sigara dumanıyla temas eden organlarda oluşan kanserlerin yüzde 90’ından sigara kullanımı sorumludur. Sigara dumanı içinde bulunan katran kan dolaşımıyla tüm vücuda yayılarak dumanın değmediği özofagus, mide, kolon, pankreas, böbrek, mesane, meme ve rahim ağzı gibi organların kanserlerinde de rol oynar. Sigara içmeseniz bile, sadece yanınızdaki bir insanın sigara dumanına maruz kalmak akciğer kanserine yakalanma riskinizi yüzde 30 arttırır. Ebeveynleri sigara içen çocuklarda kanser riski artar. Sigara tüm ölümlerin yaklaşık %30'undan sorumlu olan dolaşım sistemi hastalıklarına yakalanma riskini de önemli ölçüde artırır. Sigara kullanımı damar içi esnekliğini bozarak kalbin kendini besleyen damarlarının yapısına zarar verir. Damar içi pıhtılaşmayı arttırır ve tıkanmalara neden olabilir. Sigara içen kişilerde kötü huylu kolesterol artar ve iyi huylu kolesterol azalır. Bu da yine damar içlerinde kolesterol plağı oluşmasına ve kalp ve diğer organlara giden damarların tıkanmasına yol açar. Sigara tüketimi ile ilgili sadece kalp damarları değil kol ve bacak damarları da etkilenir. Burger hastalığı dediğimiz sigarayla direk ilişkili damar hastalığı sigara bırakılmadığı takdirde uzuv kaybına kadar gidebilmektedir.”
COVID-19 VİRÜSÜ SİGARA İÇENLERİ DAHA ÇOK ETKİLİYOR
Bağdadioğlu, sigaranın Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bu dönemde her zamankinden çok daha fazla tehlike içermekte ve sigara kullanımını bırakmak da her zamankinden çok daha fazla önem taşımakta olduğuna dikkat çekerek, “Sigara kullananlar, virüsle karşılaşmaları durumunda özellikle risk altında olan bir gruptur. Sigara kullanımı bağışıklık sistemine zarar verir ve genel olarak akciğerlerinin savunma mekanizmasını bozar. Bilimsel çalışmalar, sigara kullanan ve sigaraya maruz kalan kişilerin, kullanmayan ve maruz kalmayanlara kıyasla Covid-19’a yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan sigara içme eylemi sırasında maske takılmaması, birden fazla kişinin bir araya gelerek sigara içmesi ve sigara içme sırasında muhtemelen virüsle kontamine ellerin ve sigaraların ağız ve yüze temasının artması, sigara içen bireylerin Covid-19'a yakalanma riskini artmaktadır.” dedi.
Diğer taraftan sigaranın sadece insan sağlığını değil çevre sağlığını da etkilediğini ifade eden Bağdadioğlu, “Sigara izmaritleri en yaygın atıklardandır. İzmaritlerin içindeki arsenik, kurşun, nikotin gibi zararlı maddeler toprağa ve su kaynaklarımıza sızarak toplum sağlığını tehdit eder. Ayrıca söndürülmemiş izmaritler ülkemizin akciğerleri olan ormanlarımızdaki yangınlara ve buna bağlı can kayıplarına sebep olmaktadır. Çoğunluğu plastik olan milyonlarca ton sigara ambalajı atığı da çevreye ve ekosisteme zarar vermektedir.” diye belirtti.
SİGARA HEM FİZİKSEL HEM PSİKOLOJİK BİR BAĞIMLILIK
Sigara kullanımı bağımlılık olduğunu ve bu bağımlılıkta fiziksel ve psikolojik faktörlerin rol oynadığını belirten Dr. Salih Bağdadioğlu, “Fiziksel bağımlılığın sorumlusu nikotindir. Renksiz kokusuz ve oldukça zehirli bir maddedir. Çok güçlü bir uyuşturucu olmasına rağmen vücuttan hızlı atılır ve birikmez. O yüzden kötü etkilerini kısa sürede değil uzun sürede gösterir. Psikolojik bağımlılıktan sorumlu olan tek bir faktör yoktur. Daha çocukluktan itibaren şahit olduğumuz sigara içme anları, reklamlar, sinemalarda başrol oyuncularına içirilen sigaralar, çevremizde sigara içen büyüklerimiz vb. sebeplerle bilinçaltımız sigaranın keyif veren bir şey olduğuna inandırılır. Ergenlikte farklı olma çabasında ve isyan duygularına sahip olan ergen sigara dahil olmak üzere kötü alışkanlıklara karşı savunmasızdır. Tiryakilerin çoğu ilk sigaralarını çocukken denediklerini söyler. İlk birkaç sigaradan sonra nikotinin fiziksel bağımlılığı başlar. Her sigara yaktıktan sonra kişi görece bir iyilik hali yaşar. Ve bu sahte iyilik haline şartlanır. Bir süre sonra bağımlı kişi sigarasız yaşayamayacağına inanır.” dedi.
DESTEK ALMAK İSTEYENLER AİLE HEKİMLERİNE DE BAŞVURABİLİR
“Ülkemizde sigara kullanan kişilere bu bağımlılıktan kurtulmaları için “ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı” ve sigara bırakma poliklinikleri ile destek sağlanmaktadır.” diyen Bağdadioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, sigarayı bırakmaya karar vermiş olan bağımlıları motivasyonel olarak destekleyerek teşvik etmektedir. Bu süreçte ortaya çıkabilecek nikotin yoksunluk belirtileri ile baş etmeye yönelik davranış değişiklikleri hakkında danışmanlık verilmektedir. Ayrıca sigara bırakma polikliniklerine randevu da alınmaktadır. Danışma Hattını arayan bireylere, nikotin bağımlılık düzeyini belirlemek amacıyla nikotin bağımlılık testi uygulanmaktadır. Tespit edilen bağımlılık düzeyine göre; kişiye özel sigara bırakma planı yapılmaktadır. Sigara bırakma planı yapılan kişiler onay vermeleri halinde Danışma Hattı tarafından yapılan geri dönüş aramalarıyla bir yıl boyunca takip edilmekte ve sigara bırakma sürecini sürdürmesi için desteklenmektedir. Sigara bırakma polikliniklerinde de hekimin hastayı muayenesi ve değerlendirmesi doğrultusunda sigara bırakma tedavisinde, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış ilaçlarla, bırakma süreci desteklenmektedir. Sigara bırakma tedavisinde kullanılan, ancak ülkemizde önceleri geri ödeme kapsamında olmayan Vareniklin ve Bupropion etken maddeli ilaçlar ile Nikotin Replasman Tedavisi preparatları Sağlık Bakanlığı tarafından alınarak sigara bırakma tedavisine ücretsiz erişim sağlanmaktadır. Bu ilaçlar, sigara bırakma polikliniklerinde hekimleri tarafından, uygun görülen hastaların sigara bırakma tedavisinde kullanıma sunulmaktadır. Sigarayı bırakmak bir insanın hayat kalitesini arttırmak adına verebileceği en önemli kararlardan biridir. Bu konuda adım atmak isteyen herkesi ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nı aramaya ve aile hekimine başvurmaya davet ediyorum. Her sigara yaktığımızda o sigaranın arkadaşımız olmadığını, aksine sevdiklerimizle geçireceğimiz vakitleri elimizden çalan düşmanımız olduğunu hatırlamalıyız. Tüm tiryakilerin bu düşmanı alt etmelerini gönülden temenni ederim.”